28 Kasım 2006

Bir su damacanası macerası

OOO BABA SEN BURDAMIYDIN BEN SADECE OYUNCAKLARIMI YERDEN TOPLUYORDUM İNANDIN MI? ÜSTÜMDE ISLANMIŞ ANNEM KIZACAK ŞİMDİ İŞİN YOKSA ÜSTÜNÜ DEĞİŞ
AHANDA YAKALANDIK BİRAZ GÜLÜCÜKLE BU İŞİ HALLEDEBİLİRİM GALİBA
ŞİMDİ YAKALAYACAKLAR BENİ AYVAYI YİYECEM O ZAMAN
MIMMMM BUZ GİBİ,BARDAKTAN DAHA ZEVKLİ İÇMESİ
AHANDA YENİ SU GELMİŞŞŞŞ KOŞ ASLI KOŞ

21 Kasım 2006

Kalbim acıyor"İMRAN"

Kaç gündür nasıl içim acıyor anlatamam,Allah benim yolumu onun sitesine düşürdü başka şeyler ararken imtihan gibihttp://minikkalbim.web-log.nl/minikkalbim/2006/11/index.html,onu gördüğüm andan itibaren aklıma kazındı ve içim acımaya başladı çok nadir böyle olurum hani kalbin ağırır ya bazen ama engelleyemezsiz kalbim ağrıyor,resmen.
Ben babamı,yeğenleri mi birde hamileliğimin 7.ayında Arda mı kaybettiğimde böyle olmuştum,birde şimdi...
Zeytin gözleri aklımdan çıkmıyor hele annesini babasını düşününce kuş olup uçmak istiyorum onların yanına Rabia yı kucaklamak teselli etmek,elini tutmak istiyorum gözlerine bakıp seni anlıyorum hemde çok iyi acını hissediyorum demek istiyorum,minik İmran cennette güzel bir kuş oldu şimdi ama ya geride kalanlar ya annesi Allahım sen sabır ver onlara senden gelene boynumuz kıldan ince ama sen ferahlık ver ağrıyan kalplerine Allahım bizlere dayanamayacağımız yükler yükleme,Allahım sen tüm hastalara şifa ver,Allahım tüm kalbi ağrıyanlara ferahlık ver.
İmranın kara gözleri gitmiyor gözlerimden hele annesinin yazdığı şu cümle"Ilk ve son bakisin hala gozlerimin onunde bebegim. Her ikisi de huzne burunmustu sanki. Seni anestezi odasina aldiklarinda "Anne beni birakma ellere" der gibiydin. "Neden hicbirsey yapmiyorsun?" diyen bakislarla kapatirken gozlerini icime bir ates birakmistin hani bebegim. Birakmis ve gitmistin",eve gidince Aslıya sarılıyorum gözyaşlarımı ona belli etmeden ağlıyorum ne kadar ufak şeyler için hayatı kahrettiğimizi,ne kadar küçük şeylerde isyan ettiğimizi düşünüp kendime kızıyorum.Bu hayatta evlatlarımıza sarılabilmek bile şükretmeye tek neden değil mi?Kısacık zamanda,ne zaman çekip gideceğimiz belli olmayan bu zamanda hayatımızı ne kadar boş hayat kaygıları dolduruyor oysa İmran gibi niceleri ve imranın annesi gibi niceleri gözyaşı döküyor etrafımızda,çabuk unutan bir toplum olarak bazı şeyleri ne çabuk unutup hayat kavgasına dönüyoruz oysa nefes almak bile bir nimetken...
Tekrar başısağolsun Rabia kardeşimin,muhakkakki o sevdiklerimizle birgün mutlaka kucaklaşacağımızı benden iyi biliyordur...

Kardeşim yarın teskere alıyor








Mutluyuz herkeze çabuk bize uzun geçen 15 ay bitti ve kardeşim yarın saat 2 de Sabiha Gökçene inecek inşallah.Biz ailecek onu karşılamaya gideceğiz,ona kalsa bir kişi yeğeni Aslı gelse yeter ama olmaaaz bizde gidip maydonoz olacağız,çünkü bizde özledik dimi?

Aslı dayısını unutmamıştır sanırım tatilden sonra çokta bir zaman geçmedi bu sıralar evde dayı gelecek diye sana ne getirecek sözleri bolca dolaşıyor bizim yaramaz dayısını uçakla gittiğini gördüğü için ve uçakları çok sevdiği için yapıştırdı cevabı uçaaak...Evet dayı uçak getirecek Aslı viuuuuv diye uçuracak bu istek dayıya hemen iletildi,eee kardeşim bebek,ayı,araba neysede ben nasıl uçak bulayım Antalyada...EEE orasına karışmayız Aslı uçak istiyor dayı uçak getirecek diyor,Eyüp dışarıya çıktığı hafta sonu izinlerinde oyuncakcıları arşınlar ve herdefasında telefon eder uçak yok ama çok güzel bir uzaktan kumandalı araba var(sanırım kendi canıda istiyor biraz)hayııır olmaz uçak bekliyor,uçak yoksa alma birşey...Artık ne yaptı ne etti bilmiyorum biz umudumuzu kesmiş burdan alalımda hemen inince Eyübe verelim fikirlerine geçmişken Eyüp aradı uçağı buldum,hemde uzaktan kumandalı ışıkları bile yanıyor ve uçak gibi ses çıkarıyor,hazine bulmuş gibi sevindik Aslıya müjdeyi verdik dayı sana uçak almııışşş...

Annem bir haftadır ağzı kulaklarında dolaşıyor,eee biricik oğluşu aslanlar gibi yaptı askerliğini geliyor haklı olarak gururlu ve mutlu.Dolmalar sarıldı,börekler yapılacak paşamız karşılanacak hatta annem bizi yarın yemeğe götürecek,Aslıyada söz verdi dilinden düşürmediği carfura uğrayıp onu istediği tüm jetonlu oyuncaklara bindirecek...

Allah herkezin kardeşini,evladını sağlıkla kavuştursun, bu şerefli görevi sağsalim yapıp gelmeyi nasip etsin.Başka hiçbir menfaat gözetmeden bu vatan için askere giden tüm mehmetçiklerin yanında olsun ve bu vatan için gözünü kırpmadan şehit düşenlere rahmet eylesin onların yakınlarına sabır ihsan eylesin,memleketimizin üstünde gezen bu lanet terör olaylarının bir an önce son bulması hiçbir ananın,kardeşin,eşin,evladın ağlamaması dileğiyle... Rabbim hepsine kolaylıklar versin(Amin)

20 Kasım 2006

Bir ÇAĞRI

Beni üzen bir şey var bu sıralar hayatımda anlam veremediğim ,kendime itiraf edemediğim ama aklıma geldiğinde sürekli zihnimden uçup gitmesini istediğim,beni üzen biri var bu sıralar yanımda beni anlamayan yada benim anlamadığım sevdiğine inanamadığım,samimi bulmadığım...

Alışkanlık mı yoksa sıradanlık mı yoksa yaşanan sıkıntıların bünyeme ağır gelmesi mi artık mücadele verip taktir görmemek mi,eleştirilmek anneliğinin bile sorgulanması.Bırakıp gitmek istediğim bir ev var hayatımda gitmek istediğim gidemediğim çok kıymetli biri var o evde acaba ne olacak diye kara kara düşündüğüm,aklıma her geldiğinde gülüşü gözleri bir kere daha aşık olduğum kokusunu özlediğim ve acaba hangisi hayırlı onun için diye düşündüğüm.

Yanında olduğum ve artık konuşamadığım yılanların aynı olduğu bir kafeste olduğumuz ama onun farkında olmadığı ve artık söylediklerimi kuru tantana olarak değerlendirmesi, artık uzlaşamamız yada artık çaba göstermemiz mi ruhumuzdaki yaşlılık neden benim ayakkabılarımı gördüğünde sevinen sen,senin aldığın sürpriz izinlere bayram eden ben ne değişti o zamanda ben aynı ben sen aynı sen değimliydin başka pencerelerden mi bakar olduk birbirimize aramıza bir can katmışken bu can için ödediğimiz bedeller ortadadayken onu mutsuz mu edeceğiz birbirimize böyle umutsuz bakarken,içim sıkılıyor sana hatta kimseye fark ettirmeden akıttığım gözyaşlarım neden,neyin sorgusu içindeyim nedir istediğim ahhh bir bilsem,senin mutsuzluğuna,rahatsızlıklarına artık benim sebep olduğuma inanan ben nereye bu gidiş,birbirine geçmiş ilmekleri hayatın ne kadar kısa ve boş olduğunun heran bilincinde olan ben neydi sende yiten bende giden kısacık hayatta nereye kadar gider,eğer gerçekten emin olsam ben tüm bunlara neden olan sadece ben ben ben... inan çekip gideceğim hayatından şu kafamdaki düşünceleri atıp bir dakika düşünmeden düşünmek bile acıtıyor beni en derinden,içim acıyor kalbimin tam ortasında biryerde bir şey sızlıyor sensiz bir yaşamı aklıma getirdikçe gözlerime yaş hücum ediyor neden sence alışkanlık mı tüm bunlara neden...

Bir karar vermeliyim ben daha fazla mutsuz olmadan kimse yıpranmadan, tüm değerler gitmelimi yoksa devam etmelimi düğümleri çözmeden,sorgulamadan.Hele ki son zamanlarda okuduğum bir şey için hergün ağlarken ve kızıma her baktığımda Allaha şükrederken nedir bizi böyle içten içe bitiren gülmeyen gözlerim ve ben,karşımda bir yabancı ve sen nedir değişen tükenen biten,ben bulamıyorum ne olur bulduysan sen bir yol göster.

Seni gördüğüm o ilk anda ki bakışları,arşınladığımız sokaklarda ki soğuklara inat sıcasık ellerini,korkmayan cesur yanını,sen yanımda olduğunda sanki tüm dağlar üstüme gelse bir şeycikler olmaz duygusunu seni özledim benim ben olmadığımı söyleyen yanına inat sen sendemisin bir düşün,sorgulamadan önce düşünen yanını özledim,eğerki bulacaksak birbirimizi eğer ki yaşananlar 9 senedir çektiğimiz sıkıntılardansa aşılır eminim ben ama farkına varmadan ya bittiysek sende ben,bende sen nereye kadar sürer,nereye kadar gider ahhh bir bilsem,bir bilseeem ben…

13 Kasım 2006

Bu sabah canım işe gelmek istemedi

Artık isteyerek işe gelmiyorum,sadece bir mecburiyet bazı sebeblerden dolayı zaten soğuduğum iş içinde ki karışıklıktan dolayı iyice kabak tadı vermeye başladı,insan yerine koyup açıklama yapan yok 2.dönem zammının zamanı geldi hala ilkini vermediler sürekli söylentilerle yaşıyoruz.Kimi Temsa şirketi aldı Ocağa kadar açıklama yapılacak diyor,kimi anlaşamamışlar Tata ile ortak olmak istiyorlar diyor,kimide yakında küçültmeye gidecek diyor,yetkili ağızdan kimse bir açıklama yapmıyor.Zaten yeni kanunlardan sonra çalışanı ne koruyor herşey işverenin yanında biraz ses çıkarsan zaten işçi acığı var iş bulmak kolay değil sözleri yüreksizleştiriyor insanı hele birkaç arkadaşında varsa binbir umutla ayrılıp pişman olmuş gözün iyice korkuyor.Birde 10 senem var burda tazminatımı almadan çıkıp gidemem eğer Ocağa kadar bir netice çıkmazda aynı işverenle böyle sallantılı çalışmaya devam edersen tekrar tazminatımı vermeleri ve ayrılmam konusunda baskı yapacağım çok sıkıldım artık...Zaten 2.çocuğu düşünüyorum Allah nasip ederse ikisini de büyütür istersem tekrar başlarım çalışmaya,yada baktım evde çok sıkıldım bir iş bulunur neticede burası kadar karışık ve kul hakkı yemeyen.Bir şirkette kısıntı denildiği zaman nedense hep çalışanın ensesinden oluyor bazı şeyler önce maaşları geç verdiler,sonra mecburi izinler başladı,şimdi çalışmaya başladık ama yemeklerin masrafını yarıya indirdikleri için yemek firması az ve kötü yemekler çıkarıyor,kaloriferler sabah 2 saat yanıyor sonra soğuktan donuyoruz çalışamıyoruz,yaklaşık 1 senedir aynı paraya çalışıyoruz ve müdürlerimiz kendilerini düşünüyor...
Yani artık sabahın köründe kalkıp buraya gelmek,boşa kürek sallamak eziyet oldu.Hele bugün çok soğuk o kadar giyinmeye karşılık sürekli oturduğumuz için üşüyoruz en iyisi ben sıcak birşeyler içeyim,kızımı arayayım o zaman içim daha çok ısınır...

6 Kasım 2006

Aslı 2 Yaşında...


Aslım dün saat 08.55 itibariyle 2 yaşına basmış bulunuyor,yeni yaşın hayırlı olsun kızım,balım dilerim nice yaşlarına sağlıkla,mutlulukla kavuşursun Allah güzel yüzün gibi gönlünüde güldürsün herzaman yolun açık,şansın bol iyi insanlarla ol inşallah tüm dertlerin dermanlı,yaşadığın her anın güzel olsun Allah bizlerede sende ki güzellikleri daha uzun yıllar paylaşabilme imkanı versin...

Dün saatin alarmını 08.55 kurdum kalkıp Aslıyı öpecektim,uyandıracaktım ama bir gece öncesi çok geç yattığım için kalkamadım.Annem bizde kalmıştı Aslıyı almış, sabah kahvaltısını yaptırmış,çayı koymuş ben kalktığımda saat 10.00 du güzel dinlenmişim kendimi iyi hissediyordum,iki sene önce bu zamanlar narkozun etkisinde ne sayıklıyordum Allah bilir ama sana kavuşmanın güzelliğini her geçen gün daha bir farkediyorum.Gidip Aslıyı mıncıkladım,öptüm,kokladım doğum günü şarkıları söyledim pek bi sevindi sabah sabah beni böyle görünce genelde çaydan önce açılamam çünkü,babamızı kahvaltı hazır olunca kaldırdık bu işi Aslı üstlendi artık benim beceremediğimi beceriyor sıpa eskiden saatlerce nazlanan beni defalarca odaya götüren Serkan kızının galk galk baba,diye daha kabaca ve saçından çekerek uynadırmalarına kafasını kaldırır kaldırmazda yanağını dayayıp kendini öptürmelerine kayıtsız kalamıyor anında dikiliyor bir baktım babasının kucağında kraliçe edasıyla duran Aslı uykudan gözlerini zor açmış bir baba doğum günü şarkısı söylüyor iyiki doğdun gördünmü bak iki oldun...

Kahvaltı sonrası ortadan kaybolan annane saat 2 civarı elinde pasta,meyve suyu ve Aslıya süpriz yumurtalarla göründü,uyuttuk diye bir posta kızdı ama napalım saati geldi uyanır şimdi dedik ve prensesin uyanmasını bekledik uyanır uyanmaz pastayı hazır edip masaya getirdik Aslı çok sevindi ve en az 20 kere mumlar yandı söndü Aslı alkışlandı doğum günü şarkısı söylendi daha sonra Maltepe Carrefour a gittik annemi Şenaya bıraktık Aslı daha yazılardan tanıdı ve 2 haftadır sokak yüzü görmeyen bir çocuk olarak çok sevindi, yürüyen merdivenlerden büyük bir gururla çıktı ve aynı ciddiyetle tüm jetonlu oyuncaklara bindi 3 kere para atıp sakız ve top aldı,daha sonra hemen yan tarafta Doğa kolejinin reklamı için kurulan çocukların lego ve pazıllarla oynadıkları alanda uzunca oynadı,doğum günü şerefine ne isterse alındı koca bir tren ve muhtelif küçük oyuncaklarla eve dönüldü dönüşte caffur sözü defalarca tekrarlanan Aslı tarafından tamam kızım baban gene getirecek seni lafları ile içimiz bayıldı,eve gelir gelmez kurulan tren ve diğer oyuncaklarla uzunca oynandı,iyice uykusu gelen yaramazım babası tarafından uyutuldu,bize geri kalan zamanda ise güzel bir çay ve kestane keyfi yapıldı.Aslının mutluluğu bizede yansımıştı bizde mutluyduk kendisi mışıl mışıl uyuyordu ama hala o konuşuluyordu...

Aslı artık daha bilinçli 3 kelimeli cümleler kuruyor,cilve ve gülücüklerini bilinçli kullanıyor ona hayır demek imkansız babasına daha bir düşkün oldu büyüdükçe ama hala ben daha üstünüm,ne kadar çok sevildiğini biliyor sımsıcak sevgi dolu,güler yüzlü afacan kıpır kıpır bir çocuk her çocuk gibi tertemiz ve sevgi dolu onsuz nasıl bir hayatım varmış nasıl yaşamışım bilmiyorum ama iyiki doğmuş,ve bizim kızımız olmuş onu çok ama çok seviyoruz,tüm zorluklara rağmen herşeye bedel diyoruz...

Kızımı özlüyorum

Bayramdan sonraya şirketin yaşadığı kriz devam ettiği için aldığım bir haftayıda ekleyince 2 haftalık uzun bir tatil yapmış oldum.Havaların soğuması ve bu bayram amcamların bana gelmesiyle kayınvaldem hariç hiçbir yere çıkamadık şikayetçimiyim hayır,minik kuzumla bol bol vakit geçirdik başbaşa koyun koyuna...Canım kızım artık annesine arkadaş olmaya başladı,ama nedense sadece onun istediklerini paylaşıyoruz bu sıralar favorimiz olan Bambi 2 yi günde 5 kere seyrediyoruz ve artık içinde ki cümleleri dahi ezberlediğim Bambiye heyecanlı sahnelerinde tepki göstermek zorundayım yoksa fena bozuluyor,Bambiyi köpeklerin kovaladığı sahnede kucağıma geliyor beraber kaç Bambi,yakalayacaklar seni Bambi diyerek Bambiye destek çıkıyoruz,eee kucağıma gelen Aslıyı mıncıklaıp öpmekte bana kar kalıyor.Bir diğer oyunumuz Aslının saatlerce sıkılmadan oynayabileceği Ayşe isimli bebeği canlandırmak,bu iş bana kalıyor Ayşe canlı gibi yürüyor hopluyor Aslıya abla diyor Aslı ona oyuncaklarını veriyor elinden alınca Ayşe ağlıyor Aslı ablasını kovalıyor,Aslı kıkır kıkır kaçıyor ve aynı hareketler 20-30 kere yapılıyor.Aslı tekrardan çok hoşlanıyor bildiği şeyleri seyretmek,oynamak,giymek ve yemek istiyor onu farklı birşeylere alıştırmak zor nedense sanırım yaşını verdiği bir özellik bu birçok arkadaşımın kızı aynı şeyleri yapıyor.Bir diğer oyunumuz saklanbaç Aslı anneyi buluyor anne kaplan gibi kükrüyor,Aslı kaçıyor anne onu yakalıyıp yumuk yumuk muncıklıyor öpüyor.Bu sıralar favori diğer oyunu ise resim çizmece Aslı ne isterse onu çizmece anne deh deh çiiiz,Aslının elinde kalem çizdiğim atın ağzını karalamakla meşgul kızım bu ne deh deh mama yiyooo,sonra tekrar ağız karalanır eee gene mi mama yedi kızım hayır deh deh eeeg oldu sil,resim silinir tekrar çizilir mıknatıslı tahta dayanamaz kırılır babamıza yenisi ısmarlanır,kuru boya ve boyama kitabıda aldık ama daha çok bu mıknatıslı tahta ilgisini çekiyor.İşte 2 hafta içinde genelde bunları yaşadım ama arada gelip kendini sevdirmesi yanağını yanağıma koyup anneeem demesi eritti beni şeker gibi birşey bu gelde ısırma.Bugün tekrar işbaşı yaptım,anneme bırakıp geldim miniğimi,sanırım bir süre düzenli çalışacağız üretip planında 180 araç var bu ay için ama sonrası meçhul...Annemi aradım Aslı hanım ne yapmış bilgileri için sabah uyandığında heryeri aramış banyo dahil,saklambaç oynarken saklandığım yerler heryere bulamayınca çok ağlamış anne işe gitti sana mama getirecek demiş annem ama gitmedi diye itiraz etmiş,gittiğime ikna olunca yatak odasından yastığımı almış üstüne yatmış,koklamış annem diye bu çocuk daha 2 yaşında nasıl böyle şeyler yapar insanın içini cızlatır annem orda ben burda ağlamamak için zor tuttuk kendimizi,canım kızım saçının teline o yaztığı koklayan burnununa anne diye akan bir damla gözyaşına kurban olurum,Allah tüm evlatları anne babasına seni de bizlere bağışlasın sağlık,sıhatle inşallah...