23 Mart 2009

Okul yolu düz gider

Okul saati her geldiğinde huysuzlaşır,gitmek istemez ya kafasına seksen tane toka ya bir bez parçası bağlamak ister , pantolon üstüne etek yada yazlık elbiselerini giymek ister,çorapsız gitmek ister giydirirken bir ahtopota dönüşür,sorun çıkarır,her gün oyuncak pazarlığı vardır evdeki devasa oyuncaklarıda yanında götürmek ister pazarlıkla makul bir oyuncağa döndürülür bu defada terlik giymek ister mont giymemek ister hele atkı ve şapkanın adını andırmaz hava yağmurluysa şemsiye istemez ama güneş varsa şemsiye ister okul öncesi bir kargaşadır bizim ev,okul yolunda sakinleşir gerginliği geçer okula varıldığında herşeyi unutmuş bir halde sınıfa girer elde kafayı yemiş bir anne kalır.




Bale

23 Nisan da gösteri yapacaklar sınıf olarak 2 aydan beri okulun hemen yanında ki spor salonuna kursa gidiyorlar her salı bir saat Aslının dansa merakı olduğunu sanmıyorum,sanırım bu yüzden kendini vermiyor ilk zamanlar çok komikti şimdilerde biraz daha iyi evde bize gösteri yapmıyor heyecanla 23 Nisanı bekliyoruz kısmetse ilk gösterisi olacak bu,sınıf arkadaşlarıyla bale öğretmenini beklerken






Mutluluk bir çocuğun gülüşünde gizlidir

Hep gül kızım gülüşün hep şimdiki gibi kalsın samimi,sıcacık içini ısıtsın sana bakanların içinde gülsün hep böyle yüzün gibi kocaman







19 Mart 2009

Arkadaşlıklar Erdem ve İrem kardeşler

Aynı apartmanı paylaştığım arkadaşım Asumanda bir kahvaltı günü İrem ve Aslı doğdukları günden beri beraberler 3 yaşına kadar hiç anlaşamayan bu iki fıstık şimdilerde çok iyi iki arkadaş oldular Erdemde tam bir abi oldu.


Zor

Hani bazı zamanlar vardır kendinizi çok yaşlı hissedersiniz,etrafınızda ki o kadar insana karşı yanlız olduğunuzun daha bir farkına varırsınız,elinizi uzatsanız herdaim tutacak zannettiğiniz,güvendiğiniz bir insanın sana zarar verebileceği gerçeğiyle yüzyüze kalırsınız, ıssız hissedersiniz kendinizi daha bir dik,daha bir güçlü durmanız lazımdır dıştan öyle durursunuz dimdik dağ gibi ama içinizde fırtınalar kopar ağlamak gelir içinizden sürekli sürekli birşeylerle uğraşırsınız ama hep aynı yere takılıp kalırsınız ve gözlerine bile bakmak istemezsiniz kırılmışlığınız öyle derindir ki o gözlerin son umududa alıp götürmesini istemezsiniz,bilirsiniz geçecek ama bıraktığı izler,o kadar korkarsınız ki kalbinizin acımasından uzaklaşmak istersiniz o andan o anı hatırlatan herşeyden,farklıyım bugünlerde uzaklaşmak istiyorum canımı acıtan herşeyden,her anıdan,her andan,hatta bana o anları anımsatan eşyalardan...

14 Mart 2009

12 Mart 2009

Ateşi düşsün yüzü gülsün

Aniden gelen bir hastalık oldu bu okula giderken birşey yoktu akşam eve geldi hastayım dedi yattı büyük insan gibi,sonra ateş başladı 39.5 gördük doktora gitti geldi hafif bir üst solunum yolu enfeksiyonuymuş 2 güne geçmezse gene gelin dendi eve geldiğimizde keyfi yerindeydi bir iki saat oynadı bizde uzun zamandır izlemek istediğimiz Can Dündar'ın Mustafa adlı belgeselini izledik o kadar tartışma olmuştu hakkında ,bende çok beğenmedim aklımda kalan ve içimi acıtan en önemli şey Atamızın yanlız ve mutsuz olduğu hayata bu şekilde gözlerini yumduğu oldu. Aslı nın ateşi gene başladı ateş düşürücü verdim başım ağrıyor çok annecim dedi uyudu bekliyorum biraz daha rahatlasın,ateşi düşsün diye onun sessizliği,hasta olduğu zamanlarda kedi gibi benden ayrılmayışı daha bir duygusal yapıyor beni hayatında hep sağlıklı mutlu olsun istiyorum ama bana ihtiyacı olduğu zamanlarda hep yanında olayım gene kedi gibi sokulsun bana ama bir o kadar da kendine güveni gelişmiş bağımsız olsun, annelik tuhaf birşey hem çok güzel,hem hep endişeyle yaşamak gibi acaba hep yanında olabilirmiyim yada o ilerde gene bana dayanmak sokulmak istermi ben onu hep seveceğim ama o beni şimdiki gibi sevecek mi?

8 Mart 2009

Evde hafta sonu halleri

Kimi maç,kimi çekirdek kimi de bilgisayar keyfinde


Hafta sonu gezmesi,mutlu bir çocuk

Yoğun bir iş temposunda olan eşim bu hafta sonu evdeydi ,hafta sonu cumartesi hava çok güzel olacak diye düştük Hereke yollarına kahvaltı yapmaya ama arabadan iner inmez yağmur başladı arabaya döndük ve arabada kahvaltı ettik,hadi kapalı bir mekana gidelim dedik İzmit reale gittik kapalı mekanları sevmeyen eşim yüzünden kısa bir turla eve döndük Aslı oyuncaklarının hevesiyle pek bir mutluydu bana ise mutfak yolları gözüktü,bir haftadır izmitte kalan yoğun bir iş temposunda olan dayı geldi Aslıya çikolatalar getirdi banada kestane şekeri,Aslıyla hasret giderdi günün sonunu güzel bir filmle kapattık.Güzel bir hafta sonu oldu tekrarını en kısa zamanda bekliyoruz

















Köylü güzeli

Kıyafetlerini kendi seçiyor,ne kadar zevkli zevksizde olsa o beğenirse çok güzel oluyor hatta sokağa bile böyle çıkmakta ısrar ediyor ne dersen de bazen anne yenik düşüyor nasıl giyindiyse öyle alıp gidiyor.