31 Aralık 2009

2010...


Her sene aynı dilekleri diliyorum ama en başı sağlık ve kafanı yastığa koyduğunda kimseye bir zararın dokunmadıysa ve kalp kırmadıysan hatta bazıları mutlu olduysa senin sayende huzurlu bir uyku Rabbim bu günlerimizi aratmasın hayatımıza mutlu onlar katsın diye dua ettim kendi adıma ve hepinizin adına...Aslının tek dileği kar yağmasıydı ve burnundaki havucu sonrasında yiyebileceği bir kardanadam yapmaktı,bizim hayalimizde onu yeni senede de sağlıklı ve mutlu görmek, inşallah sağlıklı,mutlu güzel süprizlerle dolu bir yıl olsun hepinizin yeni yılı kutlu olsun...

21 Aralık 2009

Huysuzum benim


Bir huysuz bu günlerde kapris kapris had safada sabır taşı olsa çatlar çatlıyorum da zaten kendimi heran ciyak ciyak bağırırken buluyorum sonrada kendimden utanıyorum geçen gün Asumanlarda nasıl bunalttı beni ne desem ikna edemedim onu en son pamuk prenses bebeğin ayakkabılarını evde unuttum diye zırlamaya başladı eve gidiyoruz dedim yerlere yattı böğürdü aşağı indiğimizde diğer arkadaşın kızına aferim bugün anneni hiç üzmedin çok akıllı bir kızdın dediğimde başladı ağlamaya çocukları değişin ozaman ben yaramaz bir kızsam sen Tuğba teyzemin kızını al bende onun kızı olurum dedi eve geldik konuşmadım onunla mutfakta oyalandım bir saat hatanı anladığın zaman konuşacağım senle dedim ben mutfakta o salonda ağladık içeri geldiğimde kendi kendine söyleniyordu bugün çok mutlu başlamıştı ama kötü bitti ben yaramaz bir kız olmak istemiyorum ama İrem beni çok bunalttı bana oyuncaklarını vermedi,suratımı tırmaladı sonrada ben birşey yapmadım diye yalan söyledi benimde moralim bozuldu hep kötü davrandım en çokta annemi üzdüm off yaa bende tepki yok dinliyorum sadece sonra buzdolabında ikimizin birbirine sarılmış resmini alıp geldi bak anne mutlu günlerimizde nasıl sarılmışsın bana yelkenleri suya indirdim tabi sarıldım ona söz verdi bana birdaha bu kadar üzmeyeceğim seni hatırlat bana seni üzmeye başlayınca tamam dedim faydası olacak mı Allah bilir...

18 Aralık 2009

Daha çook var


Aslı okulu sevmiyor neden bilemiyorum ama evde çok mutlu her sabah okula gitmek işkence onun için sabah kaldırıyorum onu banyoya el yüz yıkıyorum arıza başlıyor daha banyodana çok soğuk üşüdüm pırr yatağa kaçıyor yatak sıcak tabi yorgan kafaya kadar çekiliyor yalvarırım anne biraz ısınayım hadi 5 dakka kal sonra giyinme işkencesi resmen bir kuklayı giydirmek gibi hiç mucadele yok zorla ayağına çorap kafasına kazak ter içinde kalıyorum sinirleniyorum ama sesim çıkmıyor çünkü bekliyor birşey desem de ağlasa böğürse sabah sabah birşey yemiyor midem bulanıyor diye zorla bir elma armut yediriyorum sonra atkı takmayacağım şapka giymeyeceğim büyük bir sakinlikle çıkıyoruz yola bu defada hava çok soğuk dondum ellerimi cebine sokacağım kaplumbağa bizden hızlı ağır ağır ben çekiyorum onu okula kadar okul kapısına gelince o kadar huysuzluğu o yapmamış gibi giriyor içeri yüzüme bakmıyor geçen gün bana seni protesto ediyorum beni zorla okula getirdiğin için hiç oynamayacağım,eğlenmeyeceğim ve faliyetlere katılmayacağım dedi iyi sen bilirsin dedim çocuk sağlıklı saymayı öğrendi hafta sonlarını saymak için pazartesinden başlıyor 4 gün kaldı geçen gün bana daha ne kadar gideceğim ben bu okula dedi daha çok var dedim offladı pufladı,sınıfta bir sorun yokmuş herşey gayet iyi diyor Mustafa öğretmen hatta bıcır bıcır susmuyor dedi eee ben her sabah çekecekmiyim bu işkenceyi,ne zaman okulu sevecek bu çocuk acaba birgün bu sabah okul var diye neşeyle uyanacak mı...

15 Aralık 2009

Ev kuşu oldum

Son günlerde canım hiçbir şey yapmak istemiyor fırtına öncesi bir sessizlik gibiyim.Asli görevlerimi tıkır tıkır yerine getiriyorum ama keyfim yok işin aslı bu keyifsizliğin belli bir nedenide yok etrafımdakiler her insanın dönem dönem böyle bir zamana girdiğini yakında bu garip ruh halimden kurtulacağımı idda ediyorlar banada sanki ruhuma gelmiş aşırı dinginlik haliyle kalacakmışım gibi geliyor,şöyle içten kahkahalarla ne zaman güldüğümü unuttum,farkına vardığım birşey var yaşanan her zorluk her sıkıntı yaşandığı dönemde değil ama sonrasında sancılı geçiyor o zorluğun yaşandığı an kuvvetli oluyorsun,güçlü duruyorsun ama sonra sorun çözülünce bir bitkinlik yılgınlık ne bileyim...

Geçen gün Serkanla hayatımız dizi olsa seyretmeyeceğimizi sıkılacağımızı konuştuk hep aynı şeyler en renkli unsur Aslı oda olmasa hiç çekilmezdi hayat,televizyonda hep kötü haberler kimle konuşsam bir sıkıntı hayatından memnun olan yok gibi sanki herkez önüne çizilmiş bir yolu ite kaka bitirmeye çalışıyor geleceğinden korkulan bir ülkede yaşıyoruz keşkelerin bitmediği,birşeylerin değişmesini istiyorsun hayal ediyorsun ama bakıyorsun ki beklentiler uzak daha da karanlık ve sonrasında hayaletmektende vazgeçiyorsun evladına dair hayallerin bile sınırlı keşke diyorsun hayal ettiklerimin zaman zaman gerçekleştiği,yeni hayaller kurmaya imkanı olan bir yerde yaşasam,hep daha kötülerine bakıp şükretmek zorunda kalmayacağım ve daha iyilerine gıpta etmek zorunda olmadığım gıpta ederkende kıskanıyor bakışlarıyla ezilmediğim...

Keşke hayat kaygılarının daha az sevgiye,aşka,kendimi yenilemeye daha çok imkan veren bir zamanda olsam...