14 Eylül 2009

Sabahçı

Kurada sabahçıyı çekti,önce üzüldüm sonra bundada bir hayır vardır diye düşündüm aslında sevdiğim birkaç arkadaşı ile aynı sınıfa düşmesi ve geçen seneden alıştığı bir öğretmen olan Mustafa öğretmenin derslerine girecek olması bir avantaj demek ki hakkında hayırlısı buymuş,belki öğleden sonra evde vakit geçirip benimle gezeceği için okula daha bir ılım lı gider,hem geçen seneden çok sevdiği arkadaşı Nili görünce pek bi mutlu oldu Nil de çok şeker bir kız Aslıyı olumlu etkileyeceğini umuyorum ...

Orhan Pamuk (Okula gitmeyeceğim)

Okula gitmeyeceğim. Çünkü çok uykum var. Üşüyorum. Okulda kimse beni sevmiyor.

Okula gitmeyeceğim. Çünkü orada iki çocuk var. Benden büyükler. Benden daha kuvvetliler. Ben yanlarından geçerken ellerini açıyorlar, böyle yolumu kesiyorlar. Korkuyorum.

Korkuyorum, okula gitmeyeceğim. Okulda vakit bir türlü geçmiyor. Her şey dışarıda kalıyor. Okulun kapısının dışında.

Evdeki odam mesela. Sonra annem, babam, oyuncaklarım, balkondaki kuşlar. Okulda onları düşünürken ağlamak istiyorum. Pencereden dışarı bakıyorum. Dışarıda, gökte bulut var.

Okula gitmeyeceğim. Çünkü orada hiçbir şeyi sevmiyorum.

Geçen gün bir ağaç resmi yaptım. Öğretmen “Çok ağaç olmuş, aferin,” dedi. Bir tane daha yaptım. Bunun da yaprakları yoktu.

Sonra onlardan bir tanesi geldi, benimle alay etti.

Okula gitmeyeceğim. Akşam yatarken ertesi gün okula gideceğimi düşününce canım sıkılıyor. Diyorum ki: Okula gitmeyeceğim. Diyorlar ki: Hiç olur mu! Herkes okula gider.

Herkes mi? Herkes gitsin o zaman. Ben evde kalsam ne olur? Zaten dün gitmiştim. Yarın gitmeyeyim, öbür gün giderim.

Evde yatağımda olsaydım. Ya da odada. Kendi başıma. Şu okulda olmasaydım da nerede olursam olsaydım.

Okula gitmeyeceğim, hastayım. Görmüyor musunuz, okul deyince midem bulanıyor, karnım ağrıyor, o sütü bile içemiyorum.

Süt içmeyeceğim, hiçbir şey yemeyeceğim, okula da gitmeyeceğim. Çok üzülüyorum. Kimse beni sevmiyor. Okulda o iki çocuk var. Ellerini açıp benim yolumu kesiyorlar.

Öğretmene gittim. Öğretmen, “Peşimden niye geliyorsun?” dedi. Sana bir şey söyleyeyim mi, ama kızmayacaksın. Ben hep öğretmenin peşinden gidiyorum, öğretmen de “Benim peşimi birak,” diyor.

Artık okula gitmeyeceğim. Neden mi? Çünkü okula gitmek istemiyorum da ondan.

Teneffüs olunca bahçeye de çıkmak istemiyorum. Tam herkes beni unutmuşken teneffüs oluyor. O zaman her şey birbirine karışıyor, herkes koşuyor.

Öğretmen bana kötü bakıyor, güzel de değil. Okula gitmek istemiyorum. Beni seven o çocuk var, bir tek o iyi bakıyor. Kimseye söyleme ama, ben de o çocuğu sevmiyorum.

Oturduğum yerde öyle duruyorum. Kendimi çok yalnız hissediyorum. Gözlerimden yaşlar akıyor. Okulu hiç sevmiyorum.

Okula gitmek istemiyorum, diyorum. Sonra sabah oluyor ve okula götürüyorlar beni. Hiç gülemiyorum, önüme bakıyorum, ağlamak istiyorum. Sırtında askerler gibi koca bir çanta, yokuş yukarı çıkıyorum, gözüm yokuşu çıkan küçük ayaklarımda. Her şey çok ağır, sırtımdaki torba, midemdeki sıcak süt. Ağlamak istiyorum.

Okula giriyorum. Bahçe kapışı demir ve kara, kapanıyor. Anne bak ben içerde kaldım, ağlıyorum.

Sonra sınıfa gidip oturuyorum. Dışardaki bulut olmak istiyorum.

Kalem, defter, silgi; kahrolsun hepsi!

(Sanırım Aslı bu sıralar yoğun olarak bu duyguları yaşıyor ve yaşatıyor el birliği ile üstesinden geleceğiz inşallah)

Kuraya tabii

Yarın hayatının ilk kurasını çekecek mücadele başlatı hayatı boyunca bir mücadele ve şans ikilisiyle uğraşacak,bende onun adına endişe ve heyecan yaşayacağım yarın sabahçı mı öğlenci mi olacak kura ile kendisi belirleyecek seneye birinci sınıfa başlayacak inanamıyorum ne çabuk büyüyor bugün onu minicik okul formasıyla hayal ettim gözlerim doldu seneye salya sümük gönderirim okula artık, ilk kucağıma aldığım günkü hali geliyor aklıma pembe minicik bir bebek, ne zaman büyüdü bu kadar dün uyurken baktım ona masumluğuna hala bir bebek benim için ne kadar büyürse büyüsün benim bebeğim olacak o,ayaklarının üstüne bastığı yaşa geldiğinde bile onun için endişe duyacağım,canım kızım dilerim bu hayat mücadelesinde şans hep yanında olsun,karar verdiğin tercihler sana mutluluk getirsin,hayatında ki pürüzler o kadar minik olsun ki hiç ama hiç canın yanmasın seni çok ama çok seviyorum yolun hep açık olsun kızım...

9 Eylül 2009

Vakit mi var?


Hani daha çok yazarım demiştim ya kendimi kandırmışım ev beni yuttu bu sıralar, puzzle sevdalısı olduk çıktık 3 tane bin parçayı tamamladık çok güzel oldular bu puzzle kafa dağıtmak için çok keyifli bir uğraş başladığın anda tüm düşüncelerini alıp götürüyor zaman akıp geçiyor hatta Serkanla kavga bile eder olduk ben yapayım sen yap diye,bir fincan kahve varsa hele birde yağmur yağıyorsa mükemmel bir eğlenceye dönüşüyor,kitap okumak istiyorum aklımda 3 kitap var onları alırsam bayrama kadar mutlu olacağım, okul telaşıda başladı ayın 14 de kura çekilecek sabahçımı öğlenci mi olacaklar aslında Aslı için öğlenci olması daha avantaj yeme sorunu,kan ilaçları var kullanılması gereken bakalım ne olacak hayırlısı artık bu konuda müdürü ikna edemedim kendine göre oda haklı ama gerçekten önemli mazeretleri olanlara hak verilse ne bileyim hayırlısı bakalım sabahcı olursa zorlanacağız biraz.
Bunun dışında günler iftar davetleri,gelen misafirlerle devam ediyor çok zorlanacağımı düşünmüştüm ama rahat geçiriyorum iftara bir saat kala sabırsızlanıyorum annem geldiyse sofrayı o hazırlıyor bende ezan saatine kadar uyuyorum,bayrama evdeyiz büyük ihtimal Serkan belki çalışacak bayramda da kitaplarım gelirse bu süre içinde okuma keyfi yaparım biraz Aslıyı çalıştırırım okula hazırlık,iş konusunda hala bir iş bulmuş değilim aslında aramaktanda sıkıldım bu kriz süreci iyice bitene kadar iş bulmak zor olacak hayırlısı evde de mutluyum ben,geçen gün biraz rahatsızlandım herşeyin başı sağlık gerisi boş zaman akıyor herşey birşekilde yoluna giriyor zor yada kolay ama olumsuzluklara takılıp kalmak hayatı yaşanmaz kılıyor,internetten biraz araştırdım okula gitmek istememe ve büyümek istememe nedeni aşırı rahat ve sevgi dolu büyümesiymiş birde korumacı olduğumuz için çok ruhunun olgunlaşmasına izin vermiyormuşuz doğrudur valla öyle rahat büyüyor ki kuralsız ve azar işitmeden ona çok zarar verecek bu sanırım biryerlerde yanlış yaptık odanın ve oyuncakların haline bakarmısınız rahatlığına en büyük örneklerden biri...







Büyümek istemiyorum anne



Okulların açılması yaklaştıkça evde bir gerginlikte başladı Aslıya bugün tatil bitiyor okullar açılacak yakında dedim başladı ağlamaya tatil bitsin istemiyorum çok eğleniyorum ben,evde oyuncaklarımla mutluyum,büyümek istemiyorum ben...
Bütün arkadaşların okula gidecek,yeni birşeyler öğreneceksin,yeni arkadaşların olacak ne dediysem kar etmedi hıçkırarak ağladı tamam gitme o zaman dedim,biz geçen sene pinokyoyu izlediğinde neden eşşek olduğunu okula gitmemiş ondan eşşek olmuş demiştik okula gitmek istemediği zamanlarda da eşşek mi olmak istiyorsun demiştik birkaç kere bu defada ama ben eşşek olmakta istemiyorum diye ağlamaya başladı, işimiz zor bu sene neden bu kadar tepkili anlamak zor,hiç büyümek istemiyor...

4 Eylül 2009

Aslıdan inciler



Aslı bir çiçek çizmeye çalışır çiçeği çizer ama çok minik çizdiği çiçeği keserken yaprağınıda keser tam o sırada annane arar aslının arkadaşı Nurcan ordaymış Aslı aşağı insin der Aslı itiraz edince Nurcan ile telefonda görüştürülür
- Nurcan artık senin ablan olamam bir çiçeği bile kesemiyorum ben üzgünüm Nurcan iyi bir abla değilim ben...
arkasında bir ağlama faslı sonra ikna olan Aslı aşağı Nurcanla oynamaya gider,yaprağı kopmuş çicek de çöpe...

Uyku zamanı gelip yatmaya giden Aslıya anne seslenir rüyanda beni gör kuzucum,Aslı annenin yanına gelir
- Hayır anne üzgünüm ama seni göremem,Allah hangi rüyayı gönderirse onu göreceğim...
Anne öyle bakakalır...

Babasının çalıştığı yer iftar yemeği verir çok güzel biryerde,açık havada Aslı çok eğlenir dönerken arabada rahat durmaz anne uyarır Aslı bir daha seni böyle yerlere getirmeyeceğim annanenle kal,Aslı anında yapıştırır cevabı
- Senmi götürüyorsun babam götürüyor,babamın şirket yemeğiydi...

Sabah uyanan Aslı annesine anne çok güzel bir rüya gördüm der genelde abuk sabuk şeyler uydurduğu için anne pek ciddiye almadan ne gördün der
- Bir kardeşim olmuştu erkekti kafası sana benziyor du ama saçları kısaydı çok tatlıydı anne benim kucağımdaydı ben onu öpüyordum,galiba kardeşim erkekte olsa ben onu sevebilirim anne...

Rabbim temiz dileklerini dua sayar inşallah Aslıcım,öyle temiz öyle güzelsin ki maşallah sana olan aşkımız hergeçen gün katlanarak artıyor...