30 Mayıs 2006

Hafta sonu ve Darıca kuş cenneti








Bu sıralar kendimi yorgun hissediyorum sanki bütün kemiklerim anlaşmalı bir şekilde sırayla sızlıyorlar.Birçok arkadaşımda benle aynı halde sanırım bu, değişen iklim düzeninin bir hediyesi bize Çünkü artık ara mevsimleri yaşamıyoruz bir sonbahar ve bahar olmuyor ne yazık ki insanoğlu olarak türlü kimyasallarla bozduk güzelim dengeyi.Aniden soğuk olan havaların bu kadar hızlı ısınmasına vücudumuzda tepki veriyor bu şekilde…
Gelelim hafta sonumuza Cumartesi günü Serkan çalıştığı için arkadaşlarla toplandık.Evine gittiğimiz arkadaşımız çok güzel pastalar,börekler yapmıştı bize afiyetle yedik bol bol güldük,çocuklarda koşturup durdular ama Aslı kapanmayan banyo kapısını keşfedince banyoda ki kuvetin alçaklığı ve kenardaki şampuan kutularının cazipliğiyle canım toplantıyı 5 dakikada bir banyoya giderek mahvetti en az 30 kere kalktım Aslıyı kuvetten çıkarmak için en sonunda olan oldu ayağı kayıp kafasını çarpınca bende sinirlendim yeter artık Aslı diye bağırınca alışık olmadığı için bağırmama daha da bir yaygaralı ağlama başladı ve benim güzel başlayan toplantım biran önce eve gitme isteğiyle son buldu.Evine gittiğimiz arkadaşın Aslıdan 20 gün büyük bir oğlu var, daha önce hiç kapanmayan banyo kapısını keşfedip kuvete girmemiş ama en son Aslının yanında oda vardı kuvetin içinde kızcağaz yandım valla benim bu kapıya artık çözüm bulmam lazım sızlanışlarına da güldüm. Gerçekten birbirlerinden çok fazla şey öğreniyorlar. Aslıyla çok vakit geçiren bir çocuğun %80 yaramazlık öğreneceğide garanti…

Eve gelince Aslı bir melek kesildi, kendi başına oyuncaklarıyla oynadı ,işten gelen babasını masum bakışlarıyla karşıladı. Serkan bilmese kızının huyunu yalan söylediğimi düşünecek,bazen neden bende daha fazla yaramazlık yaptığına anlam veremiyorum ama sanırım çalışmamın verdiği özlem ve beni yanında hissetmesinden kaynaklanan bir güvenle daha rahat hareket ediyor çünkü anneme yada babasına bana yaptıklarını yapmıyor…

Pazar günü balkonda güzel bir kahvaltının ardından uzun zamandır planladığımız ama Serkanın işleri yüzünden ertelediğimiz Darıca kuş cennetine gittik,daha öncede gitmiştik ama Aslı yoktu o zamanlar. Bir böceğin üstüne oturup haklı olarak hayvanda beni kaba etimden ısırınca 3 gün su toplayan kaba etimin üstüne oturamamıştım eee artık tedbirliyim tabi en azından bakıyorum oturduğum yere böcek möcek var mı diye…Hayvanlara karşı çok büyük bir ilgisi olan kızım(sanırım dayısına çekmiş çünkü kardeşimin bakmadığı hayvan kalmamıştı,en son evin bahçesine getirdiği köpek bacağından ısırıpta kuduz iğnelerini olunca biraz durulmuştu) doğal olarak bu kadar hayvanı bir arada görünce mutluluktan havalara uçtu,nasıl mutlu oldu hele tavşanlara eliyle çubuk kraker yedirince ve onlarda pembe burunlarını oynata oynata iştahla yiyince Aslı iyice keyiflendi hem krakerleri veriyor,onlar yerkende kahkahalarla hallerine gülüyor hemen yan tarafta olan maymunları izlemeyi bırakan millet bizim maymunun hallerini izleyip,sevmeye başladı.Lamalar ve midilliler dışındaki diğer hayvanlara pek ilgi göstermeyen Aslı tüm mücadelemize rağmen göstermemek için türlü oyunlar yaptığımız parkı görünce bir çığlık attı ve olduğu yere çakıldı kaldı . Bize de jeton alıp parka girmek bu vesileyle farz oldu. Neyse parkta bol bol zıplayıp enerjisini harcadıktan sonra yorgun bir şekilde eve geldik güzel bir çay demleyip balkonumuzun keyfini çıkardık….

2 yorum:

Nelson Elliott dedi ki...

Yerim ben onuuuuu da yerim yerim yerim bitiremeemmmmmmm...

Aslı'ya dair dedi ki...

SANA YİMASİ SERBEST GÜLÜM CİCİ ANNESİ DEĞİLMİSİN...