31 Mayıs 2006

Kedi delisi kızım ve onlardan korkan ben



Aslının kedilere ilgisinin nerden geldiği iyi biliyorum çünkü babası da tam bir kedi sever kızıda aynı kendisi gibi.Nerde bir kedi görsün çıldırıyor türlü oyunlar yapmaya başlıyor miyavvvv diye peşlerinden koşturup kuyruklarından tutmak istiyor. Benim gibi kedilerden korkan bir annesi oluncada iş zorlaşıyor.Ben Aslı elleme o kediye, ay ısıracak şimdi,çekme kuyruğunu bak tıslıyor nidalarıyla dolaşıp durayım Aslının bu konuda beni pek taktığını söyleyemem.Nerde bir kedi görsek Aslı mıknatıs takmışız gibi peşinin ardında oluyor.Babasıyla olduğu zamanlar rahatız babası eğer evcilse kedi kucağına alır Aslıda rahat rahat sever ben tabi bitleneceksiniz,boğazınıza tüy kaçacak diye kendimi yırtsamnda beni pek takan yok bu konuda. Kedi sevmek değişik bir şey demek ki... Aslında bende hayvanları çok seviyorum fakat dokunamıyorum değişik bir duygu bu uzaktan sevmek gibi evde ki küçücük Japon balığının bile suyunu değiştiremem elleyemem balığa ödüm kopar yere düşerde ben onu alamam diye.
Fakat Aslıda ki hayvan sevgisini gördükçe ilerleyen yaşlarında acaba kaç hayvanı alıp eve getirmek isteyecek yada eve bir kedi almak için bizi ne kadar zorlayacak, acaba bu kedi köpek işini pazarlıkla kuşa çevirebilirmiyiz diye düşünür oldum.Sokakta gördüğü karıncaları yemesi,evde ki balığa misss yapması(babası o kadar çok karınca yemiş ki buna da şaşırmıyoruz ve genlerin çocukları ne kadar etkilediğini Aslıda çok iyi görüyoruz)bu nasıl hayvan sevgisi dedirtse de daha 19 aylık olması bu özelliğini çok küçük oldukları ve çekirdekle özdeşleitirdiğini düşünüp rahatlıyoruz.
Dünyamızda büyük bir yere sahip olan hayvanları hepimizin sevmesi ve benim bu hayvan korkumun Aslı sayesinde yenilmesi dileğiyle…

30 Mayıs 2006

Hafta sonu ve Darıca kuş cenneti








Bu sıralar kendimi yorgun hissediyorum sanki bütün kemiklerim anlaşmalı bir şekilde sırayla sızlıyorlar.Birçok arkadaşımda benle aynı halde sanırım bu, değişen iklim düzeninin bir hediyesi bize Çünkü artık ara mevsimleri yaşamıyoruz bir sonbahar ve bahar olmuyor ne yazık ki insanoğlu olarak türlü kimyasallarla bozduk güzelim dengeyi.Aniden soğuk olan havaların bu kadar hızlı ısınmasına vücudumuzda tepki veriyor bu şekilde…
Gelelim hafta sonumuza Cumartesi günü Serkan çalıştığı için arkadaşlarla toplandık.Evine gittiğimiz arkadaşımız çok güzel pastalar,börekler yapmıştı bize afiyetle yedik bol bol güldük,çocuklarda koşturup durdular ama Aslı kapanmayan banyo kapısını keşfedince banyoda ki kuvetin alçaklığı ve kenardaki şampuan kutularının cazipliğiyle canım toplantıyı 5 dakikada bir banyoya giderek mahvetti en az 30 kere kalktım Aslıyı kuvetten çıkarmak için en sonunda olan oldu ayağı kayıp kafasını çarpınca bende sinirlendim yeter artık Aslı diye bağırınca alışık olmadığı için bağırmama daha da bir yaygaralı ağlama başladı ve benim güzel başlayan toplantım biran önce eve gitme isteğiyle son buldu.Evine gittiğimiz arkadaşın Aslıdan 20 gün büyük bir oğlu var, daha önce hiç kapanmayan banyo kapısını keşfedip kuvete girmemiş ama en son Aslının yanında oda vardı kuvetin içinde kızcağaz yandım valla benim bu kapıya artık çözüm bulmam lazım sızlanışlarına da güldüm. Gerçekten birbirlerinden çok fazla şey öğreniyorlar. Aslıyla çok vakit geçiren bir çocuğun %80 yaramazlık öğreneceğide garanti…

Eve gelince Aslı bir melek kesildi, kendi başına oyuncaklarıyla oynadı ,işten gelen babasını masum bakışlarıyla karşıladı. Serkan bilmese kızının huyunu yalan söylediğimi düşünecek,bazen neden bende daha fazla yaramazlık yaptığına anlam veremiyorum ama sanırım çalışmamın verdiği özlem ve beni yanında hissetmesinden kaynaklanan bir güvenle daha rahat hareket ediyor çünkü anneme yada babasına bana yaptıklarını yapmıyor…

Pazar günü balkonda güzel bir kahvaltının ardından uzun zamandır planladığımız ama Serkanın işleri yüzünden ertelediğimiz Darıca kuş cennetine gittik,daha öncede gitmiştik ama Aslı yoktu o zamanlar. Bir böceğin üstüne oturup haklı olarak hayvanda beni kaba etimden ısırınca 3 gün su toplayan kaba etimin üstüne oturamamıştım eee artık tedbirliyim tabi en azından bakıyorum oturduğum yere böcek möcek var mı diye…Hayvanlara karşı çok büyük bir ilgisi olan kızım(sanırım dayısına çekmiş çünkü kardeşimin bakmadığı hayvan kalmamıştı,en son evin bahçesine getirdiği köpek bacağından ısırıpta kuduz iğnelerini olunca biraz durulmuştu) doğal olarak bu kadar hayvanı bir arada görünce mutluluktan havalara uçtu,nasıl mutlu oldu hele tavşanlara eliyle çubuk kraker yedirince ve onlarda pembe burunlarını oynata oynata iştahla yiyince Aslı iyice keyiflendi hem krakerleri veriyor,onlar yerkende kahkahalarla hallerine gülüyor hemen yan tarafta olan maymunları izlemeyi bırakan millet bizim maymunun hallerini izleyip,sevmeye başladı.Lamalar ve midilliler dışındaki diğer hayvanlara pek ilgi göstermeyen Aslı tüm mücadelemize rağmen göstermemek için türlü oyunlar yaptığımız parkı görünce bir çığlık attı ve olduğu yere çakıldı kaldı . Bize de jeton alıp parka girmek bu vesileyle farz oldu. Neyse parkta bol bol zıplayıp enerjisini harcadıktan sonra yorgun bir şekilde eve geldik güzel bir çay demleyip balkonumuzun keyfini çıkardık….

26 Mayıs 2006

Bulduk Sitesi Sakinleri-1"Nurten Abla ve Ailesi"


Oturduğum sitede ki evi alalı nerdeyse 4 sene olacak.Bu evi almak için birçok şeyden fedakarlık yapsak ta(arabamız gibi)ev sahibi olmaktan çok memnunun,hele şimdi oturduğumuz bölgede son iki senedir artan ev fiyatları kararımızda ne kadar haklı olduğumuzu ispatlıyor.Bulduk sitesi C bloğun 22 numaralı dairesi bize uğurlu geldi çünkü evimizin nazar boncuğu Aslımıza hamile kaldım.
Aslında ben Bulduk sitesine yerleşeli nerdeyse 10 sene olacak çünkü ben ünivertedeyken ailem B bloktan bir daire almış, ben anca final tatiline gelince görebilmiştim.Bulduk sitesinin B bloğundan gelin çıkıp 2 sene başka yerlerde oturduktan sonra tekrar aynı bloğun başka bir dairesine kiracı geldim,3 sene sonrada aynı site farklı bloktan ev aldım yani ben zaten Bulduk sitesinin pek uzağına çıkamadım.
Şimdi oturduğum bloktaki komşularım bir harika, daha önce bir selamdan ibaret olan ilişkilerimiz yerini çok samimi dostluklara bıraktı sanki kendi içinde kalabalık bir aile gibiyiz ve hepsi çok renkli kişiliklere sahip ben sizlere bu sitenin insanlarından da bloğumda bahsedeceğim.
Sizlere ilk önce tam çaprazımda kalan C bloğun en güzel gözlü,en hamarat,en ablası Nurten abla’yı tanıtacağım.Nurten ablayla aynı zamanda hısımız benim en büyük teyzemin kızı Dilek ablam,Nurten ablanın amcasının oğluyla evli.Fakat beni daha çok komşuluk yanı ilgilendiriyor.
Nurten abla şu sıralar emeklilik günlerinin baş başa tadını çıkaran edi-büdü ikili adını taktığım,Aslımın Dede demek suretiyle dedesinden sonra dedeliğe seçtiği,koyu bir Beşiktaşlı,gayet sakin bir insan olan ve cümlelerinin başına ee Nurten’i ekleyerek kendisine olan düşkünlüğünü belli eden Yusuf amcayla evli.Bu muhteşem ikili 2 çocuk ve 2 toruna sahip.Şu an hala bekar olup(inşallah yakında baş göz edeceğiz) ,apartmanın güler yüzlü,güzel gözlü kızı Sevcan da yanlarında otuyor,kendisi bu aralar iş dışında ki diğer meşguliyeti yüzünden pek göremediğim,ama msn sayesinde bol bol didiştiğim kişidir.Kendilerinden 20 dakika uzaklıkta oturan oğulları Sezgini pek tanımasam da Gelinleri Didemi de çok severim.Apartmana geldiğini belli eden gür sesiyle,ani çıkışları ve çocuklarına düzenli ve özenli bakmasıyla bilinen Didem ve Sezginin dünya tatlısı çocukları Alperen ve Alanur’la bu tablo daha da güzelleşiyor.Nurten abla oturduğumuz bölgeye yakın olan köylerine yaptırdığı evine en kısa zamanda(Sevcanı evlendirip)yerleşmekte kararlı olsa da ,biz kendisiyle birlikte olmaktan gayet mutluyuz.Yaz aylarında balkona nazaran serin olan dışkapı önü muhabbetinin olmazsa olmaz ismi ve sitenin en güzel balkon keyfi yapan güzel gözlü,güzel yürekli insanı…
Dilerim daha çoook balkon sohbetleri ve çay keyfi yaparız…Ben senin gibi bir Ablaya sahip olduğum için şanslıyım…

Rabbim güzel ailenize dahada güzellikler katsın ,Sevcanı da hayırlısıyla gelin edelim inşallah…

Uyumadan önce ki yarım saatlik çılgınlık...




Aslı doğduğunda daha 7 günlüktü kontrol için gittiğimiz doktor Aslı'yı soyun rahat olsun onunla yavru kedi gibi oynayın hem çabuk gelişir,hem de çevik olur demişti…Dediklerinde ne kadar haklı olduğunu zaman gösterdi Aslı hareketli,çivi gibi bir çocuk oldu maşallah.Biz hala onunla yavru kedi gibi oynuyoruz.Özellikle Aslı uyumadan önce ki yarım saat resmen yatakta çıldırıyoruz bu oyundan babası da evde olup katılırsa daha büyük bir zevk alıyor çünkü ben onun gibi havalara zıplatamıyorum Aslıyı.Dün gene yarım saate yakın Aslı,Serkan ve ben cocuklar gibi oynadık,kim kimi gıdıklıyor, kim kimi ısırıyor karıştı gitti iyice Aslının yatakta hop hop eşlikleriyle zıplayıp kendini yatağa bırakması,kahkahaları görülmeye değerdi.Eeee tabi oluşan gürültüde ortada Allahtan yan komşum Hayrulnisa'nın da iki tane afacan çocuğu var da durum kurtuluyor alt katta ki Belgin abla da genelde evde olmuyor,istediğimiz kadar çıldırabiliriz...Aslı bazen hızını alamayıp ısırıklarının ölçüsünü kaçırınca benim açımdan kötü oluyor,"neden bilinmez Aslı sadece beni ısırıyor,annem seni çok seviyor hızını alamıyor diyor yada beni kandırıyor" ama canımın yandığını anladığında gelip yanağımı okşamasıyla bu ısırıklar affedilebiliyor.Bu oyunun sonunda yoruluyor ve rahat ve güzel uyuyor bize de onun mutluluğundan aldığımız haz kalıyor tabi bu boğuşmalar sonrasın da yatağımın hali görülmeye değer yastık,yorgan ve çarşaf ayrı yerlerde dağılmış bir halde duruyor.Zaten aşırı derli toplu olmayan ailemize bu görüntü yakışıyor…En kısa zamanda dijital bir makine alıp bu halleri de resmetmem lazım…İlgililere duyrulur…

25 Mayıs 2006

Kızımın cici mi cici annesi Başol


Kendisi bana 7 bela Yurayyyy lakabını takmak süretiyle hangi hallerimden etkilendi bilmiyorum ama sanırım sivri çıkışlarım hafif tırsak olan yapısına ağır geldi,beni delikanlı abla ilan eden gözümün nuru ,kızımın cici annesi Gamze Basol.
İlk yazıdan da hatırlayacağınız gibi bu siteyi kurmama yardımcı oldu. Kendisi de çok büyük tembellikler yaptığı, benim için sadece zevk dediği http://julynelson.blogspot.com/ adlı bloğa sahip olan zat-ı muhterem.
Basolla arkadaşlığımız bir internet sitesinde başladı. Onu ilk tanıdığım zamanlar kendisinde ki müthiş enerjiye,afacan hallerine hayran kalmıştım.Sanırım 4 sene olacak kendisini tanıyalı. Bu zaman içinde,çok derin bir yere sahip olan sessiz yanlarını ki hiç çekilmez böyle anlarda ve hayatı dalgaya alan yapısının altın da ,için de kendiyle başbaşa olayları aslında çok ciddi yaşadığını farkettim.İlgisizlikten nefret eden ve herkezin onu sevmesini isteyen, hatta samimi olduğu birkaç arkadaşını dahi bazen birbirinden kıskanan halleri de onun afacan ruhuna çok yakışan şeylerdir.Ailesini dünyada her şeyden üstün tutan arkadaşım,Ferruh enişteme de deliler gibi aşık ve birbirlerine çok yakışan enfes çiftlerden.Veeee Basol ailesine ilk kız torunu verecek olan kişi (benim tahminimce)inşallah.
Bize geldiği bir akşam Gülhanla birlikte(bu arkadaşımdan daha sonra bahsedeceğim)yalnız yatmak istemeyerek tırsaklığını bize daha açık kanıtlamakla birlikte,çok ta güldürdü…Aslı’nın afacan yanını cici annesi olması suretiyle kendisine benzetmiş güzel insan,insanlara sevgisini açık açık söylemesi kalbinin büyüklüğünü ve güzelliğini zaten açıklıyor…
Sen bizleri biraz ihmal etsen de varlığını hissetmek dahi güzel.Dilerim yaşadığın tüm olumsuzluklar öteki dünyada ki cennetine bedeldir ve dilerim tüm hayallerin en kısa zamanda gerçek olsun ki Gamze yanından çok Basol yanını görelim.Hayat bundan sonra sana hep güzel süprizler hazırlar...
Cici kızın ve ben seni çok ama seviyoruz.

Teletabi's sevinci


Dün evlilik yıl dönümünü kutlamak için Serkanla Pendiğe yemeğe gittik. Annem Aslıya akşamda bakmayı kabul edince uzun zamandan beri baş başa bir akşam geçirebildik ama yemek bitip belli bir zaman geçtikten sonra Aslıdan bahsetmeye,yıldönümü için çıkılan gezi Aslıya sevdiği bir şeyler alıvermeye dönmüştü bile.Bir kez daha anşadım ki hayatımız artık asla eskisi gibi olmayacak ama bundan bir şikayetimde yok gayet mutlu ve mesudum halimden,bazen sinirlerim tepeye vursa da ona kadar sayıyorum o bu arada zaten şirin bir gülümsemeyle her şeyi unutturuyor bana…
Dün bir şeyler bakarken Aslıya uzun zamandan beri aradığım bulamadığım teletabi’sin çizgi film cd lerini gördüm,nasıl sevindiysem o anda adamda şaşırdı çünkü uzun zamandır arıyordum.Bu çizgi filmi ilk seyrettiğimde Aslı yoktu, o zaman daha ne aptal bir şey çocukları salak falan zannediyor bunlar ne böyle diye isyan etmiştim ama ne demişler büyük lokma ye ama büyük konuşma Aslı tam bir teletabi manyağı oldu,eee bizde ne kadar saçma bulsakta cocukların bildiği bir şey var diyerek teletabi karakterlerini kabullendik.Aslı’ya üzerinde kahverengi, güzel bir at resmi olan(atlar; kedilerden sonra en sevdiği hayvan nerde görse dehh deeh diye havalara zıplıyor)tshört alıp evin yolunu tuttuk.Aslı çoktan uyumuştu tabi ama sabah erkenden kalktı önce aldığımız thisörtü gördü ve üstündeki pijamayı çıkarma çabalarına başladı, önce bir sevdi atı ayyy cici diye ondan sonra giydik thişörtü,sonrada teletabi leri gördü ve babasının aç aç diye paçasına yapıştı ,sonrasını bilmiyorum o teletabilere dalmışken ben sessizce çıkıp işe geldim.

24 Mayıs 2006

Türkmencim ve dünyalar tatlısı Özlem



Sizlerle bloğumda benim hayatımda önemli yere sahip insanlardan da bahsedeceğim bunlardan birtanesiyle canım arkadaşım Yaseminle başlamak istedim çünkü kendisinin bu bloktan haberi yok ve şu an iş için evinden uzak biryerde döndüğünde sürpriz olsun istedim.Yaseminle çok zor günlerimde başlayan telefon dostluğumuz zamanla ilerledi,o zor günlerde telefonla çok sık aradığım ama beni her aramamda sakinleştiren ve sabırla dinleyenlerden di Yasemin.Son zamanlarda msn de süre giden zevkli sohbetlerimiz Türkmenciğimin şirketine gelen bir yasakla son buldu.Türkmenin Aslıdan 5 gün büyük olmak suretiyle abla olan dünyalar tatlısı bir kızı var adı Özlem.Hamilelik günlerimizde paylaştıklarımız, kızlarımızın güzelliklerini paylaşmaya bıraktı yerini.Ben Özlemin maceralarını dinlemeye bayılıyorum.Afacan mı afacan bir kız . Hele babasına akşamları terliklerini getirmesi varya tam kız çocuklarına özdeş bir şey Rabbim nazarlardan saklasın.
Yasemin sakin görüntüsünün altında çok kıvrak bir zekaya ve çok keskin espirilere sahip beni olmadık zamanlarda güldüren nadir insanlardan.Benim bütün arkadaşlarım gibi kocasına aşık.Birazcık telaşlıda olsa kızıyla ilgili konularda ki bu çok normal hepimiz aynıyız bu konuda;mükemmel bir anne.Yalovada yaşıyorlar,kızını emanet ettiği annesi de dünyasında çok özel bir yere sahip.Canım arkadaşım iyi ki seni tanımışım.Dilerim tüm hayallerin güzel ailenle birlikte gerçek olur inşallah...

23 Mayıs 2006

Bugün evliliğimizin 8.senesi





Zaman ne kadar çabuk geçiyor Serkanla tanıştığımız daha dün gibi geliyor yanıbaşımızda ki ufaklık olmasa hiç inanmayacağız zamanın geçtiğine.Serkanı lisenin son senesi mezuniyet gecesinde tanıdım bir dansla başlayan aşkımız o günden beri aynı şekilde devam ediyor.O zaman o kadar çocuktukki ben 16 ,Serkan 18 yaşındaydı beraber büyüdük diyebilirim en zor dönemleri bazen birbirimizi yemek suretiyle atlattık bu arada yaş 30 lara geldi ama biz hala birbirimizi yemeye devam ediyoruz sadece konuların boyutları değişiyor eskiden birbirimiz yüzünden çıkan kavgalar şimdilerde yerini Aslı ile ilgili konulara bıraktı.Sanırım bundanda ayrı bir haz alıyoruz yoksa neden olmadık birşeyden çekişelimki?Ben hayatı paylaştığım adamı seviyorum onun yanında kendimi huzurlu ve mutlu hissediyorum onun babalığını da seviyorum kızına olan sevgisinin yüceliğini de.
Can,dilerim daha uzun ve mutlu günlerimiz olur beraber,dilerim senle yaşlı huysuz iki ihtiyar olup torunlarımızı büyütürüz.Dilerim hayallerimiz birlikte gerçek olur...
Seni seviyorum...

22 Mayıs 2006

Bir kız çocuğu bu kadar yaramaz olur mu?


Tamam itiraf ediyorum Aslıya hamileyken hep afacan bir çocuğum olsun istedim oldum olası severim gözleri heran birşey yapacak gibi bakan afacan cocukları ama Allahım bir kız çocuğu bu kadar yaramaz olsun.Ele avuca sığmıyor çamaşır makinasına girmeye çalışıp, mutfak dolaplarının çekmecelerini sırayla açıp onları merdiven niyetine kullanıp tezgaha çıkıyor. Aklım gidiyor onu gördüğüm an sürekli evde ne yaptın Aslı nidalarıyla dolaşır olduk cümle ev ahalisi. Geçen gün akvaryumdaki balığa hımmm misss yapınca balığı daha güvenli bir yere aldım ki Aslı niyeti bozmuş belli.Dün biraz sahile inelim dedik ama burnumuzdan geldi çünkü Aslı oturduğumuz çay bahçesini kenardaki kasaları çekip üstüne oturarak, gördüğü en ufak su birikintisine ellerini sokarak,etraftaki çocukların ellerinde gördüğü cips,şeker,balon almaya çalışarak ve en sonunda saklayarak geçtiğimiz çocuk parkını görüp bir bardak çayı içirmeyerek son noktayı koydu güzelim sahil gezintisine.Yani o sevimliliği olmasa nasıl dayanılır bilmiyorum yaptığı yaramazlıklarında farkında yaptıklarının arkasından gelip pis pis sırıtıyor ve hemen kendini sevdirme moduna geçiyor sen bu şirinlik karşısında dayanamayıp gülersen yada öpersen vay haline aynı hız işine kaldığı yerden devam ama gülmemek ne mümkün.Artık sinirden mi şirinliklerinden mi bilmiyorum karışıp gidiyor.Allah tüm çocuklara sağlık versin onların bir gülüşü.tüm afacanlıklarına rağmen herşeye değer...

Teyze oluyorum...


Beni tanıyanlar şimdi buda nerden çıktı diyebilirler çünkü benim bir erkek kardeşim var oda askerde ve bekar zaten onlada sadece hala olma ihtimalim var.Bana kız kardeş sevgisini yaşatacak kadar yakın olan kardeşim gibi gördüğüm süslü şirinemiz halamın küçük kızı Sevinç(ortadaki) bir aylık hamile.
Hafta sonu bana haberi verdiklerinde nasıl mutlu oldum anlatamam.Sevinç evlenmeden önce çok yakınımızda ablası Şenayla(sağdaki)oturuyordu.Sevinç bana Serkanın vardiyalı günlerinde (Aslı daha yoktu o zamanlar) eşlik ediyordu evimizin kızı olmuştu.Nuray abla varya diye başlayan cümlelerinin sonunda muhakkak yaşına yakışan heycanlı birşeyler anlatır ve benim fikrimi,düşüncelerimi herşeyden üstün tutardı güzelim yeşil gözlerini kocaman açar beni dinlerdi.Sabahlara kadar sohbetlerimiz,beraber korku filmi seyretmemiz ve Sevincin hem seyretmek isteyip aynı zamandada korkması sonucu yanlız yatamayıp yanıma sokulması.Beraber yaptığımız uzun kahvaltılar.Serkanın takılıp sürekli onu kızdırması ve sonunda hadi bana bir kahve yap Sevinç sözüyle barışmaları.Çok güzel günlerdi.Sevinç evlenip gittiğinde alışmam zaman almıştı.Ama dünya iyisi eşiyle olan aşklarını,birbirlerine bakışlarını görünce gittiğine deydiğini düşündüm.Şimdi bu güzel iki insanın mutluluklarına bir melek eşlik edecek inşallah.Aslıda abla oluyor bu vesileyle.Dilerim mutlulukları daim olur...Minik oğluşuma(biliyorum o bir erkek)iyi bak Sevinç artık papucun dama atıldı dikkatli olman lazım ona göre....Bu arada bugün iki kardeşimin de doğum günü askerdeki erkek kardeşim Eyüp ve Sevinç inşallah daha nice güzel ve mutlu yaşlarınız olur.Doğum gününüz kutlu olsun...

17 Mayıs 2006

Keşke hep sağlıklı ve mutlu olsalar...



Aslı son 3 günden beri çok hasta aslında bu sene bizim için hastalık bakımından hiç iyi geçmedi Aslı çok hasta oldu o kadar dikkat etmeme rağmen.Ben bunu Aslının anne sütünü az almasına bağlıyorum.Her defasında Allahım inşallah bu son hastalığı olsun derken bir yenisine yakalanıyoruz.Ama bu defa ilk kez ciddi bir ateş sorunuyla başbaşayız antibiyotik kullanmama rağmen Aslı ateş düşürücülerin etkisi geçer geçmez tekrar ateşleniyor ve dün 42 bulan bir ateşe kusma eşlik edince gecenin 3 ünde halimi düşünün kaptığım gibi ılık suyla yıkadım, ilaç verdim, su içirdim ve bekledim onu. Baygın bakışlarıyla,ve titrerken sürekli kollarıma sığınmak istemesi onu ısıtmam için içimi acıttı o an onu alıp sarmalayıp ısıtmak istedim ama zaten yanıyor ateşten üşüyor...Serkan gece vardiyasındaydı annem yanımdaydı ama böyle zamanlarda Serkanın yanımda olmasını istiyorum.O an Aslının ateşinin düşmesini beklerken düşündüm acaba şu anda kaç anne çaresiz bir hastalıktan evladının başında çare arıyor yada kaç çocuk annesiz hastalıktan,soğuktan titriyor yada kaç annenin yüreği sızlamıyor terk ettiği çoçukları için ve kaç kadın anne olmak için kendini parçalıyor.Hayat karışık geldi gözüme,insanlar bu dünyada bazen amaçsız yaşamaktan zevk alır hale geliyor ve bu uğurda duygularını köreltiyorlar...

Neyse bunları düşürken sabah oldu Aslının ateşi düştü ve derin bir uykuya daldı ben de onun mis kokusunu içime çekip istemeye istemeye önce Allaha sonra en güvendiğim insana Anneme emanet edip işe geldim...

Dünyaya hoşgeldin Feyza




Dün ailemize bir bebek daha katıldı.Nasıl tatlı sapsarı saçları, masmavi gözleri var maşallah.Bizim Aslı ve Sude ikilisine Feyzada eklendi.Bütün kızlar toplandı yani.Esranın(eşimin kızkardeşi)2.bebeğinin de kız olduğunu öğrendiğimde ben Aslı adına çok sevindim 2 kız kuzen ilerde büyüdüklerinde inşallah anlaşırlar ki yaş aralıkları çok fazla değil güzel ve eğlenceli olur. Ben kuzenlerimi çok severdim ve toplandığımızda çok güler eğlenirdik,sabahlara kadar konuşur kıkırdar dururduk inşallah Aslı da benim kuzenlerimle paylaştığım güzellikleri paylaşabilir Sude ve Feyzayla...
Hoşgeldin Feyza bebek dilerim uzun,sağlıklı ve mutlu bir ömrün olur...

15 Mayıs 2006

Hayatıma giren 3. erkek

Eşim Serkan 1976 doğumlu tam bir kova burcu erkeği.Hayatımda evliliğimizden beri ilk sırayı alıyordu ama Aslı'dan sonra 2.plana düştü.Babam ve erkek kardeşimden sonra sevdiğim 3.erkek.Fanatik bir fenerli kızına ve bana aşık(kendime pay çıkarmazsam ölürüm)ben çok dile getiremesem de sevgimi "sık söylendiğinde azalıp büyüsünü kaybedecek sanırım ki aşk " ona aşığım Serkan benim ilk aşkım onu 16 yaşında lisenin mezuniyet gecesinde bir dansla tanıdım.O günden beri hep hayatımda tam 12 sene. Bu sene evliliğimizin 8.senesini kutlayacağız.Dilerim daha uzun mutlu günlerimiz olur.Yengemin duasında olduğu gibi torunlarımızı büyütürüz birlikte(İnşallah)...

En güzel hediye



Bana bu dünyada rabbimin verdiği en güzel hediyedir kızım ilk önce onu tanıtmak istedim.

05/11/2004 Doğumlu Aslı mutlu sevgi dolu bir çocuk.Sanırım o bize bizde ona aşığız.Babasıyla arasında büyük bir aşk olsa da banada ayrı düşkün.Aslı güldüğü zaman tüm yüzü suratıyla gülüyor gözleri ışıl ışıl.Benimse en büyük korkum O'nu kaybetmek....Allaha her an dua ediyorum onu bizlerden bizleri de ondan mahrum etme diye.Dilerim Rabbim hepimizin yavrusunu bizlere bağışlasın.Ve dilerim isteyen herkez bu duyguyu en kısa zamanda yaşasın...

Bir fenerliyle yaşamak pardon üç oldular...


Bir fenerliyle evli olmak ne demek...Bunu en iyi hayatında bir fenerli olanlar iyi bilirler.Hayatını fener maçlarına göre ayarlamak,gittiğin biryerden neolursa olsun maçın başlama saatine kadar dönülmesi,kocanın moralinin fenerin durumuyla ilişkili gitmesi ve sırf bu yüzden sen başka takımı tutsan dahi fenerin kazanmasını istemek,daha embriyo halinde ki bebeğe fenerbahçe tulumu alınması,hayatında ender ağlarken gördüğün erkeğin fenerbahçe kupa alamadı diye gözleri dolu dolu gezmesi,daha 19 aylık yeni anne baba diyen kızımın fenermarşlarını öğretmeye çalışması ve kızımın da bundan büyük zevk alması,fener maçlarının başlama saatine yakın çocuklar gibi sevinip özel hazırlıklar yapılması mekan,yiyecek içeçek gibi ki hiçbir şey için böyle hazırlanmaz ve gittiğimiz heryerde muhakkak bir kere fenerbahçe transferleri ve geleceği hakkında yorum yapması ve benimde bunlara eşlik etmemi beklemesi...bunun gibi bir çok şey.Bana da bir cimbomlu olarak olanları izlemek ve ayak uydurmakla yetiniyorum yetinmesem kavga çıkacak denedim çünkü bu konuda hemen kavga moduna giriyor hele biryere gidip benim yüzümden maçın birazını kaçırdıysa aman Allahım bir hafta surat yapıyor ve en ilginci o izlemediği için gol yediğine inanıyor.Hayatımda ki iki erkek eşim ve kardeşim ikiside fanatik fenerli ve kızımda aynı yolda ilerliyor.Fenerbahçe marşlarında tempo tutup,teletabileri izlediği bir dikkatle maç izliyor babasının aldığı cipslerdende çaktırmadan götürüyor.Hele fener gol atarsa alıştığı gibi babasının onu havalara fırlatmasını,hoplayıp zıplamayı hazır halde bekliyor.Eeee bana da bir galatasaraylı olarak bu sevince uzaktan seyirci olmak kalıyor.

Eveet nerden başlasam...


Selam.Uzun zamandır takip ediyorum çeşitli blogları ve neden benimde bir bloğum olmasın dedim kendimi,kızımı hayatıma dair herşeyi anlatabileceğim.Büyük bir hevesle Başolcuğumun da yardımıyla ilk adımı attık.Hayırlı,uğurlu olsun...Bundan sonra güzel paylaşımlarda buluşmak üzere hoşcakalın.


Sevgiler...

12 Mayıs 2006

Merhaba...

Ben, Nurayy'ın Başol'u...İlk olarak buraya ben yazmak istedim, dewamı için onu izleyin..! :)