20 Eylül 2006

Bu bir tavşan mı ?

Hayat hızlı bir şekilde akmaya devam ediyor düzelmez dediğim ev düzene giriyor, ben 10 gündür evimde kalıyorum. Eksikleri olsa da mutluyum ufak tefek şeyler kaldı doğalgaz açılacak, mutfak dolaplarına ek yaptırdığımız raflı dolap gelecek,set üstü aygaz monte edilecek.Evdeki genel dağınıklık gitti mobilyasız sade bir hayattan çok memnunun evimin en güzel köşelerini kaplayan mobilyaları gönderdim, en güzel yerlere kendim kurulduğum için mutluyum,artık kızımla saklambaç bile oynayabiliyoruz evde.

Bu çocuklar büyüdükçe neden azıyor? Bunların zamanla uslu olması lazım değimli? Aslıda gün geçtikçe artan bir yaramazlık hasıl ,dur,yapma demek fayda etmiyor evde sürekli zıplayan bir tavşan mı besliyorum diye kendimden şüphe edip iki uzun kulak aradığım olmuyor da değil ve kendi kendime yeni koltuk neyine senin geçen gün yeni aldığım koltuklardaki puding lekelerini ve küçük ağız izini görüp kızmıyor da değilim kendime,daha bu çocuk çişe alışacak yeni halılar neyine senin evini bok götürecek daha dur diyorum ama ona ait her iz sinirim geçtikten sonra beni değişik bir şekilde mutlu ediyor mesela sokaktan geldiğinde çamurlu ellerini yeni boyadığım duvarlara sürdüğü için kalan el izlerini her gördüğümde sevmem gibi garip bir annelik,manyaklık durumları yaşıyorum,her annenin babanın yaşadığı gibi büyük bir aşk yaşıyorum, herhalde bunları onun dışında kim yaparsa yapsın çekmez kapıyı gösterirdim ve o kadar saçlarım diken diken gezmeme rağmen ben bundan gene istiyorum diye ikinci çocuk krizlerine girdiğimde oluyor sık sık Serkan’ın hatırlatmalarıyla bu kriz geçiştiriliyor bana göre ileriki bir tarihe erteleniyor.Bunun dışında şirkette durumlar hala bom bok artık ruhum sıkıldı haftaya gene izin kullanıyorum bütün şirket dönüşümlü izin kullanıyor sanırım bu bayrama kadar sürecek uzayıp sünmekten kalmayan sinirlerimiz gibi…

Hiç yorum yok: